BLOG

ANKSİYETE  ALZHEİMER  RİSKİNİ  ARTTIRIYOR
Hafif bilişsel bozukluğu olan kişilerin uzun ve devamlı stres ve kaygı yaşamaları durumunda, Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları daha yüksektir. Yeni bir çalışma, hafif bilişsel bozukluğu ve yüksek düzeyde stresi olan kişilerin, stresli olmayanlara göre Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırmalara göre anksiyete semptomları yaşayan hafif bilişsel bozukluğu olan hastalar, bilişsel işlevlerde daha hızlı bir düşüş yaşama eğilimindedir

Alzheimer hastalığı beynin küçülmesine ve beyin hücrelerinin ölmesine neden olan ilerleyici bir nörolojik bozukluktur. Kişinin bağımsız olarak işlev görme yeteneğini etkileyen düşünme, davranışsal ve sosyal becerilerde sürekli bir düşüş yaşaması olarak adlandırılan bunamanın en yaygın nedenidir. Hastalığın erken belirtileri kişinin yaşadığı son olayları veya konuşmaları unutması gibi semptomları içerir. Hastalık ilerledikçe kişi ciddi bir hafıza bozukluğu geliştirmeye başlar ve daha da ilerleyen süreçte günlük görevlerini yerine getirme yeteneğini kaybeder. Kronik stres ve depresyon Alzheimer geliştirme riski ile ilişkilendirilmiştir.

Kanada’da yürütülen bir araştırma, Alzheimer riskinin hafif, orta veya şiddetli anksiyetesi olanlar arasında sırasıyla %33, %78 ve %135 oranında arttığını bulmuştur. Araştırmacılar, hafif bilişsel bozukluğu olan hastaların Alzheimer geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu ve anksiyete ne kadar şiddetli olursa Alzheimer’a ilerleme riskinin de o kadar yüksek olduğunu açıklamıştır. Doktorlar, egzersiz veya sosyal etkileşimin arttırılması gibi yaşam tarzı değişikliklerinin kaygıyı azaltabileceğini ve bilişsel gerilemeyi yavaşlatabileceğini söylemektedir.

ALZHEİMER'I ÖNLEMEK  İÇİN  ANKSİYETE TEDAVİSİ
Uzmanlar, ileri yaştaki depresyonun Alzheimer gelişimi açısından önemli bir risk oluşturduğunu söylemektedir. Bulgular, hafıza sorunları olan kişilerde kaygının rutin olarak incelenmesi gerektiğini, çünkü bu kişilerin Alzheimer’a yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte anksiyete ilaçlarının hafif bilişsel bozukluğu olan hastalarda kaygıyı yönetebileceğini veya Alzheimer geliştirme riskini azaltabileceğini gösteren bir kanıt bulunmamaktadır.

KAYGI  BEYNİ  NASIL ETKİLER?
Araştırmacılar, anksiyetesi ve hafif bilişsel bozukluğu olan hastaların beyinlerinin medial temporal lobunda daha yüksek atrofi oranlarına sahip olduğunu bulmuştur. Çalışmalar, kaygı ve stresin, beynin anıları oluşturan diğer bir parçası olan hipokampusa da zarar verebileceğini göstermektedir.

Hafif bilişsel bozukluklara sahip olmak, bir kişinin otomatik olarak Alzheimer geliştireceği anlamına gelmez. Bununla birlikte çalışmalar, kaygının hafif bilişsel bozukluk yaşayanlarda hastalığa yakalanma olasılığını arttırdığını göstermektedir. Anksiyetesi olan hafif bilişsel bozukluk yaşayan kişilerin beyin omurilik sıvısında anormal seviyelerde plazma amiloid proteini ve tau proteinleri bulunduğu görülmüştür.